8 Kasım 2014 Cumartesi

heyy! ne zaman yaşına geldin oğlum!

Bloga devam ederim diye düşünmüştüm halbuki :) heyhat! oğluşum yaşına geldi neredeyse.. 

Bu seneyi elhamdülillah sağlıkla ama gurbette olmanın verdiği hüzünle manen zaman zaman üzülerek geçirdim.
  
Sağ olsun Fatih (eşim) Enkara'ya gitmeme izin verdi de ara ara hasret giderdik, bazen onlar geldiler..güzel soluk molaları oldu bana, oğlumaysa küçük kahkahalar keyfi. Çekirdek ailenin evladını kendi başına yetiştirmesi babanın desteği de olsa, genel sorumluluğun annede olması elbette beni zorlayan bir süreç oldu. Benim gibi birkaç 'yalnız' anne var çevremde ve evlatları büyümüş ama onlar da çok yıpranmışlar. Tamam büyükler bazen gereğinden çok müdahil olabiliyorlar ama onların ara sıra desteği olmadan da bu sorumluluğu tartmak zor.


Hadi kendimizi bir kenara koyalım, evladınız da arkadaş arıyor..zarar görecek, kaçırılacak, kaybolacak korkusuna hiç kimseler salmıyor yavrusunu sokağa. Ben de onlardan biri olabilirim tabii ki. Ama bizlerin yetiştiği zamanlarda da vardı kötü niyetli insanlar, korkutan haberler. Yine de biz komşularımızın çocuklarıyla sabah çıkar, akşam girerdik eve. Bugün buluştuğumuzda da hayır ve hasretle yad ederiz o mutlu ve 'özgür' olduğumuz günleri..Ne kadar şanslıymışız meğer. Belki de dualar korurdu bizleri. Ha, alıp gitmezdik başımızı çok uzaklara, evin civarında ne güzel oyunlar oynardık..hiç yoktan arka bahçemizde piknik yapardık yahu..ne kadar özlüyorum.

Yani illa ki bahçeli, etrafı tel örgüler çekilmiş evlerimiz mi olmak zorunda. O kadar mali imkanı olmayanlar ne yapsın kardeşim. Hepimiz binalara tıklımbasa, balık istifi doldurulmuşuz. Çocuğumuz elindeki metal oyuncağı yere vurunca aman yapma oğlum rahatsız olurlar, küçük topunu atar, aman dur oğlum..sonra bu çocuğu ben durduramıyorum, ben ona yetemiyorum..olmadı mı, hadi her gün parka gidelim. Bir anne çalışmıyorsa, ev hanımıysa illa ki tüm gününü eve ve evladına verip akşam yorgunluktan kanepeye mi serilmelidir? 

Bence hayır, eğer çekirdek aile olarak bakacaksak, evvela müşterek bir şekilde yapacağız bu işi.  Anneye de bir kitap okuyacak, arzu ettiği bir etkinliği yapacak zaman tanınmalı. Her neyle mutlu olacaksa o zaman aralığı ona tanınmalı. Bu benim için bi kitap okuyacak, belki bi kursa gidecek, ya da dostlarımı görmeye, kafamı havalandırmaya dışarıya çıkacağım bir aralıktır. Anne eğer böyle molalarla nefes alırsa, evladına eve gelirken bir gökyüzüyle gelir. Aksi takdirde bu modern mengene içinde, çimentoların içinde çiçeğe benzettikleri o anneler solar kardeşim..Kanaatimce modern değil, insanî bir perspektiften bakıyorum. Bu sözlerimden evladımı bir yük olarak gördüğüm düşünülmesin, onun benim ömrüm üzerinde hakkı var, başımla beraber. Ama ben iyi bir anne olabilmek için, evladımı mutlu edebilmek için her hanımın arzulayabileceği kişisel vakit aralıklarına muhtacım.

Elbette ki evlat nimettir, o nimeti Yaradan'a can kurbandır.
Modern zamanlarda analık zor zanaattır.

Mercan ana :)


1 yorum:

  1. mutlu anne mutlu çocuk bacım o evdekı herkes senı mutlu etmeye koşullencek leyyynnnn

    YanıtlaSil